Yeni Gerçeğimiz: Toplumsal, ‘Amacı’ Olan ve ‘Anlam’ Yaratan Marka Olmak
‘Marka’ olmayı sadece halkla İlişkiler faaliyetleri, reklam çalışmaları, dijital uygulamalar, sosyal sorumluluk ve sponsorluk faaliyetleriyle biraz da kurum içi iletişim faaliyetler olarak gören; tüm bu kurum içi ve kurum dışı faaliyetlerle daha pahalıya satmak veya çalışan memnuniyetini sağlamak için yeterli olduğunu düşünen zihniyet çoktan bitti.
Yeni Gerçeğimiz tüm DNA’larıyla toplumsal olarak taşın altına elini koyan, belli bir amaç doğrultusunda çalışan, hem çalışanları hem paydaşları hem de tüketici için anlam yaratan bir marka olabilmek. Toplumsal bir marka olmak çok daha stratejik bir bakış açısı gerektiriyor ve sadece kurumsal iletişim departmanın sorumluluğunda değil tüm şirketin stratejik bakış açısında yer alması gereken bir kavram.
Harvard Business Review ve EY Beacon Institute tarafından yapılan ‘ The Business Case For Purpose’ araştırmasının sonuçları çok ilginç. Buna göre araştırmaya katılan liderlerin %89 ‘u şirketin bir amaca odaklanmasını önemsiyor. Güçlü kolektif bir amacın çalışan memnuniyetini arttıracağını düşünüyor. Ayrıca %80’i müşteri sadakatini arttıracağını belirtiyor.

